6 Aralık 2009 Pazar

ONLİNE SAMANYOLU DİZİLERİ SİTEMİZDE...














2009-2010'a kaliteli yapımlarla giren Samanyolu TV'nin dizileri,bitiminden hemen sonra sitemizde yayınlanacaktır. Bu sezon, "IV.Osman", "Kader Çizgisi", "Kırık Kalpler" adlı yeni projelere imza atan Samanyolu TV dizilerinin yanı sıra; geçtiğimiz sezonlardan devam eden "Kollama" ve "Tek Türkiye" dizilerinin yayınıda sitemizde olacaktır.Sizlere daha güzel bir site sunmak için gecesini gündüzüne katan değerli teknik ekibimi kutluyoruz..

Buyrun sitemiz ;

Samanyolufanlari.com

DÖRDÜNCÜ OSMAN YENİ BÖLÜM ÖZET (FRAGMAN VERİLECEK)















Neriman'ın Osman'la konuşmasında sonra Osman, ölen eşinin sırrını araştırmaya başlar.
Bu arada yeni bir cinayet vakası ile karşı karşıya kalır. Raylar üzerinde bulunan 14 yaşlarında genç bir çocuğun ölümünün ardından, katili bulmaya çalışan Osman ve Yıldırım bir anda kendilerini kapkaççı çocukların dünyasında bulurlar. Oldukça acımasız ve tehlikeli olan bu dünyada onları şok sürprizler beklemektedir. Ölen çocuğunun katili, herkesin gözü önünde dolaşırken Yıldırım ve Osman atladıkları küçük bir ayrıntıyı çözebilecekler midir?

Yapımcı: Melih Sezgin
Yönetmen: Gül Güzelkaya
Yayın Günü ve Saati 08 Aralık Salı 19:50

SAMANYOLU ANKARA'YA DİNAMİZM GELDİ..










Işığıyla, rengiyle Ankara'daki stüdyolarını yenileyen Samanyolu'na farklı bir dinamizm geldi. İstanbul'a ayak uydurmak için vargücüyle çalıştıklarını söyleyen Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, "Ankara'yı durağan habercilikten kurtaracağız." diyor.

Televizyon haberciliğinde 'Ankara' dendiğinde durağan, ağır siyasî haberler gelir akla. İstanbul ile kıyaslanmayacak kadar da resmidir. Her ne kadar politikanın kalbi burada atsa da kanallar büyük stüdyolar yerine, birkaç sandalye ve bir masa iliştirilmiş bürolarda çıkarlar izleyici karşısına. Ankara'ya sağlam basmak isteyenler, oralara yatırım yapanlar da yok değil. Başta stüdyosu olmak üzere, renklerini ve görselliğini değiştiren Samanyolu'ndaki yenilikler Ankara'nın gri havasını renklendiriyor. "İzleyici kanala gelen dinamizmin farkında." diyen Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, İstanbul'dan Ankara'ya transfer olan isimlerden biri. Siyasetin merkezi olan Ankara'da haberciliğe hareket getirmek için çıkmış yola. Ekibinin özverisini, neler yapmak istediğini anlatsa da laf dönüp dolaşıp, İstanbul ile Ankara arasındaki farka geliyor: "Ankara haberlerini o durağanlıktan kurtarıp, hareket katmak istiyoruz. Kısacası Ankara'yı İstanbul'a ayak uydurur bir duruma getirmeye çalışıyoruz. Bunu da yapacak düzeyde kaliteli ve donanımlı bir ekiple çalışıyoruz."

Stüdyoları ana haber sunacak şekilde yenilenmiş kanalın. Zaten hafta sonu haberleri Ankara'dan ekrana geliyor. Büyük montaj stüdyoları var burada. İstanbul ile arasında hiçbir fark yok. İzlendiğinde belki fark edilmeyebilir ama Abdulkadiroğlu bir noktanın altını özellikle çiziyor: "Diğer kanalların bir odası bir masası var. Bizimki ise tam bir ana haber stüdyosu. Zaten bu ulusal kanallar içinde bir ilk... Ayrıca biz ana haberde Samanyolu'nu, son dakika habarlerinde ise Samanyolu Haber TV'yi kullanıyoruz." Ankara'daki yayınlar, radyoların da desteğiyle geniş bir ağa ulaşmış durumda. Hatta 'son dakika haberciliği' konusunda da oldukça iddialılar: "Son dakika haberciliğinde birinci değiliz belki ama, ikinciyiz."

Samanyoluhaber.com

2 Aralık 2009 Çarşamba









..SET ARKASI...
Bayram demeden seyran demeden son hız çekimlerine devam eden Samanyolu TV’nin birbirinden güzel dizilerinin set arkası…

Neler Oluyor?

Futbol Merakı

Beşiktaşlı Dördüncü Osman, Fenerli Kollama’ ya karşı!...

Eğer bir gün Dördüncü Osman’ın setine uğrarsanız garanti “Beşiktaş” kelimesini duyarsanız. Başrol oyuncuları Reha Özcan’da, Çetin Güner’ de koyu Beşiktaşlı.. Öyle ki Reha Özcan oğlu Rüzgâr başka takımlarla içli dışlı olmasın diye Playstation’da ki tüm futbol oyunlarını Beşiktaş’a göre ayarlamış.


Kollama’ ya geçelim. Tüm başrol oyuncuları Fenerli. Yiğit karakteri ile tanıdığımız Orhan Bıyıklı, Necip Amir’imiz Mehmet Özgür, Pikeas rolüyle göz dolduran Hüseyin Köroğlu, başarısı ile dillere destan Sabit rolüyle Ali Başar, hepsi Fenerli..

Ailesine verdiği değerle takdirleri toplayan Orhan Bıyıklı’dan tüm setin sevgisini kazanan Ali Başar’a Kollama’ nın setinde futbol konusunda büyük bir dayanışma var.

Necip rolündeki Mehmet Özgür’de set ekibinin göz bebeği. Babacan tavrı set arkasında da süren başarılı oyuncumuz naif kişiliği, yumuşak kalbi ile set görevlilerinin o bizim iş arkadaşımız değil “abimiz” dediği bir isim olmayı başarmış.


Kırık Kalpler’in minik oyuncusu Yaren Aynuz’ da babasının provokeleri sonucu koyu Fenerli. Küçük Star Aynuz, setin doping ilacı. Ne vakit yorulsa set ekibi Yaren ile konuşup gülüp kendine geliyor.


Tek Türkiye ise bütün futbol camiasının renklerini bünyesinde taşıyor. Baş rolümüz fedakar doktorumuz, dürüst kaymakamımız rolüyle Ozan Çobanoğlu Beşiktaşlı, halk kahramanı Şivan rolüyle Süleyman Karadağlı Fenerbahçeli. Kötü adam Çetin rolüyle Ergün Kuyucu Fenerli. Botan komutan olarak tanıdığımız Kadim Yaşar, Galatasaraylı. Yılmaz karakteriyle gönlümüze taht kuran Fatih Yurdakul ise memleketi Trabzon Spor’ u tutuyor.


Geçenlerde oynanan Fener ve Beşiktaş derbisinin ardından Dördüncü Osman setinde güller açarken, Kollama oyuncularının payına büyük bir hüznü yaşamak düştü. Bu arada Dördüncü Osman’ın güler yüzlü sempatik karakteri Çetin Güner iki hafta önce babasını kaybetti. Değerli oyuncuya baş sağlığı diliyoruz.

O'NU MAVİ BİR RÜYADA GÖRDÜK...














Samanyolu seyircisi onu Yusuf Yüzlü’ de Zeliha, Mavi Rüya’ da Zeynep Öğretmen olarak tanıdı.

Kendisi ise ilk kez geniş kitlelerle Deli Yürek dizisinde tanıştı, daha sonra Samanyolu ekranında birçok proje ile milyonlarla buluştu.

Evet, 1976 Diyarbakır doğumlu olan güzel oyuncu Melda Bekcan’ dan bahsediyoruz. Başarılı oyuncu ile bayramın dördüncü günü hayatı ve şimdilerde Dünya Radyo’ da yayınlanan “Mavi Rüya” adlı programı hakkında bir söyleşi yaptık.

Deli Yürek’ de Zeynep, Mavi Rüya’ da Zeynep, Yusuf Yüzlü’ de Zeliha, Yeşeren Düşler’ de Zuhal’ i canlandıran Melda Bekcan, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf terk, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Mezunu.
Melda Bekcan, başarılı lise hayatı sonrası ilk girdiği sınavda Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmış. Fakat iki yıl sonra Tıp Fakültesini terk edip bir kez daha sınava girmiş. Bu seferde İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliğini kazanmış. Peki, Melda Bekcan Tıp Fakültesini neden bıraktı?

Sebep çok basit! Benim ideallerim ile Tıp Fakültesi’nde okuyor olmanın şartları, birbiriyle örtüşmedi. Örneğin ben bir an önce çalışma hayatına atılıp ekonomik özgürlüğümü kazanmak istiyordum fakat Tıp Fakültesi’nin ağır temposunda bunu gerçekleştirebilmem mümkün değildi. Bir de Büyükşehir’de doğup büyümüş biri olarak perifer bölgede pek mutlu olamadım. Ben de sınıfımı geçtikten sonra kaydımı dondurup tekrar üniversite sınavına girdim.

“Keşke Tıp’ı bırakmasaydım” dediğiniz hiç oldu mu?

Olmaz mı? Hem de kaç kere! Ama en çok babamın by pass ameliyatı sırasında duydum bu pişmanlığı. Babam, by pass ameliyatından çıktıktan sonra felç geçirdi ve çok kritik bir süreç vardı iyileşmesi için. Yoğun bakım ünitesinin önünde onun iyileşmesini beklerken ‘keşke Tıp Fakültesi’ni bitirip kardiyolojiyi kazansaydım da bir şeyler yapabilseydim babam için’ diye çok ağladım.
Melda Bekcan’ı ilk Deli Yürek dizisinde gördük. TV'ye atıldığınız ilk proje bu muydu? Ve çok kaliteli bir meslek edinmişken TV fikri aklınıza nerden geldi?

Deli Yürek dizisinde oynamadan önce birçok reklamda ve dizide oynadım. Oyunculuğa ilk başladığımda henüz üniversite öğrencisiydim. Aslına bakarsanız hekimlik diplomasını elime almadan çok önce oyunculukta kendimi kanıtlamıştım. Hekimlikten sonra daha çok geniş kitlelere seslendim.

Bekcan, bir yandan sanatla uğraşıyor bir yandan bir yandan doktora yapıyor, bir yandan sağlık sektöründe çalışıyor. İmrenilecek bir özgeçmişi var. Başarılı oyuncu bu çok güzel kariyerini neye borçlu? Çok çalışmak mı, inanmak mı?

Hayatta hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi olmuyor. Her ne kadar uzaktan başarılıymış gibi görünsem de şu an birçok başarısızlıkla boğuşuyorum ama hâlâ ayaktayım! Galiba bu duruşum nedeniyle insanlar benim çok başarılı olduğumu düşünüyorlar. Gençlere de çabuk pes etmemelerini öneriyorum.
Hayalleriniz var mı?

Hayallere dalıp gittiğimde hep mutsuz oluyorum. Hayallerle aramın fazla iyi olmadığını söyleyebilirim.
Medyanın kirli ağından nasıl uzak duruyorsunuz?

Hayatımın olağan akışı, medyanın ilgisini çeken unsurları içermiyor. İşin açıkçası ben onlardan değil, onlar benden uzak duruyorlar!
Peki, radyoculuğun sizin hayatınızdaki yeri nedir? Bir farkı var mı TV'den. Program sunarken hissettikleriniz radyoda ayrı TV de ayrı mı?
Uzun yıllardan beri televizyon sektöründe olduğum için elbette kameraları seviyorum fakat radyonun da kendine has bir doğallığı var. Radyo, televizyona kıyasla daha rahat ve samimi bir ortam ve ben ikisinden de farklı tatlar alıyorum.
Dünya Radyo’da sunduğunuz programınızın adı “Mavi Rüya”. Neden Mavi Rüya? Rol aldığınız dizinin etkileri sizde hala sürüyor mu?

Açıkçası projenin hazırlık aşamasında, programın isminden ziyade içeriğiyle ilgiliydim ve bana isim olarak ‘Mavi Rüya’ önerildiğinde buna karşı çıkmadım.
Radyo programınız Mavi Rüya'yı diğer projelerden ayıran farkı ne sizce?

Her projenin kendine ait bir özelliği vardır. Ben Mavi Rüya’da hafta boyunca öne çıkan bir konu hakkında söyleşi yapmak üzere uzman konuk alıyorum. Umarım dinleyicilere faydamız oluyordur.

Mavi Rüya'nın dinleyicileri sizden en çok neyi bekliyor?

Herkes kendi hayatına dair sıkıntısını ya da merakını gidermek amacıyla soru yöneltiyor, biz de elimizden geldiği kadar dinleyicilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Çok dertli insan var.

Radyo programının haricinde dönüşümlü olarak başka projelerle de ilgilenen Aksiyon dergisinde yazarlık yapan oyuncu tüm sevenlerine selamlar gönderirken, herkesin bayramını tebrik etti. En az kamera önündeki kadar radyoculukta da başarılı olan Bekcan’ın Dünya Radyo’da Cumartesi 16:00-19:00 arası Mavi Rüya adlı programını dinlemeyi sakın ihmal etmeyin!..